8 Aralık 2010 Çarşamba

Ben Bir Ayakkabı Delisiyim

Hani dost başa düşman ayağa bakar diye bir laf vardır ya; bu bana katiyen uymaz. Her daim  bir insanın ilk baktığım yeri ayakkabılarıdır. Bakımlı mı? Temiz mi? Güzel mi? Kıyafeti ile uyumlu mu? Mutlaka arkadaşlarımın yeni aldıkları bir ayakkabıyı fark ederim. Eğer ayakkabı fanatiği ya da ayakkabı fetişi diye biri varsa işte ben O'yum.

Ayakkabılarım benim için gerçekten çok önemlidir. Her biri ayrı ayrı satın alındıkları kutularda saklanırlar. Yazlık kışlık değişimi yaparken her biri temizlenmiş ve mümkünse bakımı yapılmış olarak kutusuna kaldırılır. Tatillere giderken eğer mümkünse, ki genellikle mümkün kılmak için uğraşıyorum, her biri ayrı kutusunda yolculuk eder. Ancak bir uçak seyahati ve kısıtlı bir yer söz konusu ise içim acıyarak kutularından çıkartıp; mümkün mertebe ezilmeyecek şekilde yerleştiririm. Sadece benim ayakkabılarım değildir önem verdiklerim; eşiminkilere de aynı muameleyi gösteririm. Çünkü ayakkabıdır benim için önemli olan; benim olması değil.

Oje konusundaki tavrım ne kadar tutucu ise ayakkabılar konusundaki yaklaşımım da bir o kadar marjinaldir. Marjinal dediğime bakmayın; asla yeni moda burnu açık botlardan bahsetmiyorum. Öylesi saçma bir ayakkabıyı asla giymem. Bot ise neden burnu açık; burnu açık ayakkabı ise neden boğazlı? Bu sorularıma "Moda bu şekerim" diye cevap verecekseniz hiç boşuna yorulmayın; moda da bir yere kadar. Modacılar yenilik olsun diye artık saçmalamaya başladılar. Neyse... Benim bahsettiğim marjinallik şunları kapsıyor; ne renk olursa olsun, topuğu ne kadar yüksek ya da alçak olursa olsun modeli hoşuma gittiği sürece her ayakkabıyı giyerim.

Evdeki ayakkabı, bot, çizme sayımı bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Her yıl iki sezondan beri giymediğim bir ayakkabı varsa birilerinin işine yarar belki diye veriyorum. Takriben her yıl 5 yazlık 5 de kışlık ayakkabı dolabımdan eksilir; ancak yıl içerisinde yenileri geldiğinden asla dolap boşalmaz. Sanırım umarsızca harcama yapabileceğim tek kalemdir ayakkabı. Aylarca çok ciddi tutarda bir taksit ödeyecek olsam da fiyatını umursamaksızın bir ayakkabıyı çok beğendiysem alabilirim. Çünkü almadığım zaman rüyalarıma giriyor; test edildi, onaylandı. :)

Kadınların neredeyse tamamı maddi imkanları ölçüsünde benimle benzer bir portre çizmektedir. Ayakkabının nasıl bu derece bağımlılık yaratan bir şey olduğu konusunda yapılan bilimsel araştırma var mıdır bilmiyorum ama çevremde benim gibi çok sayıda kadın olduğunu biliyorum. Bu öyle bir tutkudur ki insana dünyanın bir ucundan alışveriş yaptırır. Evet... İşte yazının anlam ve önemine nihayet geldim. :)

4-5 gün önce çok yakın bir arkadaşımla birlikte Çin'de bulunan bir firmanın internet sitesinden ayakkabı siparişi verdik. İnternette çokça sitede adı geçen bir site Lovely shoes; belki duymuşsunuzdur. Memnun kalanlar, kalmayanlar, merak edenler, almak isteyen ama cesaret edemeyenler, kararsız kalanlar vs... Site hakkında yazılan bir sürü yazı mevcut. Biz yazılanlara kulak tıkayıp kendimiz tecrübe edelim istedik. Çok sayıda ayakkabıyı beğenmiş olsak da denemek için şimdilik birer tane söyledik. Geldiğinde gerçek görünümü ve kalitesi hakkında bilgi veririm.

İşte Benimki


Şimdiden sepetimde 7 ayakkabı daha var; eğer memnun kalırsak vay halime...

4 yorum:

  1. Ama çok şık ki bunlar :)
    Hayırlısı olsun şimdiden ablam

    YanıtlaSil
  2. süper şirinler güle güle kullan

    YanıtlaSil
  3. teşekkürler ikinize de
    inşallah umduğum gibi gelirler

    YanıtlaSil
  4. bizde böyle bir site bulmuştuk tubiyle ;D
    çok ucuzdu şok olmuştuk. ama deneyip de almadık nedense :D
    çin malı diye güvenemedik sanırım :D

    bu arada ayakkabılar cidden güzelmiş ablam :)
    inşallah istediğin gibi çıkar :)

    YanıtlaSil