Noah's Ark - Nuh'un Gemisi |
Geçen yıl açılan Kuzey Kıbrıs'ın en yeni oteli unvanını elinde halen tutan bir otel. Bildiğiniz bir gemi formatında dizayn edilmiş. Neredeyse tüm odalarının süper bir deniz manzarası. Hani klasik vardır ya kara tarafı oda yok deniz tarafı oda diye bir ayrım; işte bu otelde yok. Çünkü otel tek taraflı ve tüm odalar aynı yöne yani denize bakıyor. Her odanın manzaralı oluşu çok büyük bir artı otel adına.
Noah's Ark - Nuh'un Gemisi |
Ayrıca odaları içi de kesinlikle muhteşemdi. Döşeme tarzı olarak da süperdi ama esas beni en çok etkileyen tavanların yüksekliği oldu. Şato izlenimi veren belki 4 belki 5 metrelik tavanlar insana acayip bir ferahlık veriyor. Oda da zaten kocaman. Öyle tıkış tıkış bir hali yok. Yatak heybetlice ortada duruyor ama etrafında belki iki katı alan kalmış vaziyette.
Noah's Ark - Nuh'un Gemisi |
Noah's Ark - Nuh'un Gemisi |
Noah's Ark - Nuh'un Gemisi |
Yemekler gayet başarılıydı. Sadece ana yemekler de değil; hem zeytinyağlı ve meze masası hem de tatlı grubu gayet lezzetliydi. En büyük sorun garsonlardı. Bir yerlerden toplama oldukları çok bekli ve insanı rahatsız edecek uyuzluktaydı. Özellikle komiler. Belki misafirleri daha rahat ettirmek için öyle dizayn edilmiş bilmiyorum ama su için ya da kahvaltıdaki çay için dahi garsonla muhatap olmak ve onun keyfini beklemek çok gereksiz olmuş. Yetişemiyorlar. Diğer tüm otellerde olduğu gibi ortalarda 2-3 noktaya su, çay gibi sıklıkla alınan içecekleri koysalar ve diğerleri için garsonları görevlendirseler daha iyi olurmuş. Ama nasılsa tatile geldik diyerek benim gibi biraz geniş takılırsanız fazlasıyla tatmin edici bir otel olduğunu düşünürsünüz.
Ancak otelin mevkisi biraz sıkıntılıydı. Gitmeyi düşünenler bunu mutlaka göz önünde bulundursunlar. Yeri denizin ve kumsalın daha güzel olduğu Bafra Tatil Bölgesi'nde. Trafik Türkiye'nin aksine sağdan aktığı için biraz çekindik ve araba kiralamaktan vazgeçip hava alanından otele taksi ile gittik. Bu mesafe için 120 TL ödedik. Sonrasında öğrendik ki turizm acentesinin kişi başı 35 TL'ye transfer imkanı varmış; dönüşte bunu kullandık.
Otel Girne'ye 65, Lefkoşa'ya 60, Gazi Magosa'ya ise 40 km. uzaklıkta. Sadece tatil amaçlı gidiyorsanız sorun yok; ama bizim gibi gitmişken biraz da dolaşırız diyorsanız sorunlu. Otelin önünden ya da yakınından dolmuş, otobüs gibi bir toplu taşım aracı gitmiyor. Ulaşım özel araçlarla ya da taksilerle sağlanıyor. Otelden Girne'ye taksi 150 TL yazar dediler; bir de o kadar dönüşü tutacak. Ehh tabi Girne yakınlarında gitmek istediğimiz manastır, şehitlik de var. Oraları da dahil edersen ne kadar tutar bilemeyiz. O yüzden biz kişi başı 70 TL verip bir Lefkoşa-Girne turuna katıldık. Otelimiz çok güzeldi ama gitmişken Girne'yi de gezeriz diyorsanız biraz daha fazla verip Girne'ye daha yakın olan Cratos Premium ya da başka bir otelde kalmanızı tavsiye ederim.
Gelelim katıldığımız turdan bize kalanlara. Öncelikle rehberimiz süperdi. Kendisi uzun yıllar öğretmen olarak çalışmış; ardından emekli olmuş bir Kıbrıslı. Otelden Lefkoşa'ya giden yol boyunca bize geçtiğimiz köyler ve insanlar, kendi çocukluğu, Kıbrıs Barış Harekatıyla alakalı bir sürü hikaye anlattı. O günleri görmemiş olsak da inanın dinlerken gözlerim yaşardı.
İlk olarak Lefkoşa'ya ve orada Barbarlık Müzesi'ne gittik. Barbarlık Müzesi denen gerçekten bir yaşanmış barbarlık örneği. 1963 yılının Aralık ayında başlayan olayların sonucunda taranarak karısı, çocukları ve komşusu öldürülen Binbaşı Nihat İlhan'ın evi. Etraftaki kurşun delikleri, sefalet görüntülerinden içeride fotoğraf çekmek hiç içimden gelmedi.
Barbarlık Müzesi - Lefkoşa |
Yeşil Hat - Lefkoşa |
Lefkoşa |
Lefkoşa |
Lefkoşa |
Lefkoşa |
Sınır Kapısı - Lefkoşa |
Kapalı Çarşı - Lefkoşa |
Kapalı Çarşı - Lefkoşa |
Karacaoğlanoğlu Şehitliği - Girne |
Karacaoğlanoğlu Şehitliği - Girne |
Karacaoğlanoğlu Şehitliği - Girne |
Karacaoğlanoğlu Şehitliği - Girne |
Karacaoğlanoğlu Şehitliği - Girne |
Karacaoğlanoğlu Şehitliği - Girne |
Karacaoğlanoğlu Şehitliği - Girne |
Manastır Beşparmak Dağlarının eteğindeki bir köyün içerisinde yer alıyor. Ama o kadar sevimli bir köy ki görmeniz lazım. Muhteşem bir deniz manzarası bir o kadar güzel çiçekler ve doğa...
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Bellapais Manastırı - Girne |
Çok istememe rağmen maalesef St. Hilarion Kalesine gidemedik. Tek başımıza turdan ayrılıp gidecek süremiz yoktu; orası uzak ve yolu çok virajlı diye de tur programlarına dahil edilmezmiş. Bir daha ki gidişimizde Girne'ye daha yakın bir otelde kalıp mutlaka oraya gidecek ve bir kez daha Bellapais'e gideceğiz. Orayı çok beğendik çünkü. Biraz uzun bir yazı oldu ama umarım sıkılmamışsınızdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder