4 Nisan 2011 Pazartesi

Bir Fobim Vardı Adı Bile Yoktu...

Evet adını fobiler listesinde bile bulamadığım; ama yakın arkadaşlarımdan birisinde de olduğunu bildiğimden fobi olarak tanımlayabileceğim bir fobim var. Belki de vardı demeliyim. Çünkü yenmiş olma ihtimalim var.  

En iyi tanımlama olarak boşluk fobisi diyebilirim. Genellikle ilk duyanlar tarafından yükseklik korkusundan bahsettiğim zannedilse de yükseklikle alakası yok. 6. katta oturan biriyim ve balkondan ya da camdan rahatlıkla sarkarak bakabilirim ya da birçok yüksek binanın tepesine çıkıp etrafı rahatlıkla izlemişimdir. Benim bahsettiğim 1 metre yükseklikte bile olsun fark etmiyor. Altı boş olan basamaklar; örneğin metal yangın merdiveni, ya da tahta ve ipten yapılan aralarında ufak boşuklar bulunan köprüler gibi yerlere basmakta zorlanıyorum. Mümkünse basmamayı tercih ediyorum. Yok mecbursam genelde bacaklarım titreyerek hızlıca koşarak geçmeliyim. Durup düşünmeye kalktığımda yanımdakinin koluna yapışıp olduğum yerde donuyorum çünkü.

Böylesine bir fobisi olan insanın gitmemesi gereken birkaç yer vardır. Bunlardan birisi de Grand Canyon Skywalk. :)


Duymuşsunuzdur; 2007 yılında Grand Canyon milli parkından Las Vegas'a 100-150 km daha yakın bir bölgede yine Colorado Nehri'nin üzerinde Grand Canyon'a bakan bir seyir terası yapıldı. Ama ne seyir terası. Esasında bir kaç farklı etaptan oluşan bu projenin en önemli bölümü yukarıda kendi çektiğim fotoğrafta gördüğünüz bu seyir terası. Bunu haricinde başka izleme alanları, kızılderili kabilesinin kamp alanının canlandırıldığı bir bölüm vs. var.


Bu da kızılderili kabilesinin kamp alanından kendi çektiğim bir görüntü.


Las Vegas'tan turlar var ancak biz zaten Amerika'nın doğu kıyısını araba ile dolaştığımızdan arabamız vardı ve onunla gitmeyi tercih ettik. Grand Canyon Skywalk'a Las Vegas'tan yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla ulaşıyorsunuz. Ama Nevada ile Arizona arasında saat farkı olduğundan 1 saat de oradan kaybediyorsunuz. Bir bunu hesaba katamadığımızdan kapanış saatinden önce dolaşma programımızı tam olarak tamamlayamadık. :( Yolun bir kısmı otoban, bir kısmı gidiş geliş güzel bir asfalt yol, son kısmı ise toprak yol. Allahtan tedbirliyiz de cip kiralamıştık; hiç zorluk çekmedik. Yoldan resimlerimiz...

Karşıdan gelen mor renkli araç tur otobüslerinden birisi. Biz yeni gidiyoruz ama erken gidenler dönüş yoluna geçmişti bile.


Kızıl kayalıklar karşıdan göründü bile...

Az kaldı son 30 km.'lik toprak yola geldik bile.


Hertz'den kirladağımız Chevrolet cipimizi kullanan ben.


Ve huzurlarınızda uçsuz bucaksız, dibi görünmeyen Grand Canyon.



Bir müddet bulunduğumuz yerden manzaranın tadını çıkardıktan sonra bir cesaret buralara kadar gelmişken Skywalk yapmamak olmaz dedim ve çıktım. Ayağınıza bir galoş giyiyorsunuz ve güvenlikten geçip terasa çıkıyorsunuz. Terasın her tarafı cam; ancak korkulukların bulunduğu kısımlar buğulu cam, ortası ise şeffaf cam. Bir de camların aralarında 1 cm'lik boşluklar var. Aman tanrımmmm!!! Sanırım kalpten gideceğim.

Derin bir nefes alıp ilk adımı attım ve terasa çıktım ama çıktığım noktada kedi misali korkuluklara yapıştım kaldım; hareket edemiyorum. Yanımdan insanlar geçiyor, küçük çocuklar korku nedir bilmez halleriyle yerde yuvarlanıyor, etraftaki herkesten hayret nidaları yükseliyor, eşim şaşkınlık ve hayranlıkla etrafa bakınıp geziniyor ama bir yandan da beni yüreklendirmeye çalışıyor; ben ise gözlerim ayağımdaki galoşlarda, sinirden ve korkudan gülüyor ama korkuluktan elimi bir an olsun ayırmıyorum. Kilitlendim kaldım. Tek yapabildiğim "ne işim var benim burada" diye söylenerek gülmek. Bu vaziyette geçen yaklaşık 15 dakikanın ve bir iki başarısız denemenin sonunda bir bebeğin ilk adımı gibi ürkek ve çekingen bir adımla buğulu camdan şeffaf cama geçiş yapabildim. Önce korkak korkak sonra biraz daha cesurca adımlar atarak dolaştım, manzaranın tadını çıkarttım hatta o çok korktuğum camın üzerinde yatarak poz bile verdim. :))

İlk açıldığı zamanlarda insanların fotoğraf makinalarına izin veriyorlarmış. Ama gelinen durumda bırakın fotoğraf makinasını, cep telefonuna, çantaya bile müsade etmiyor; girişte size tahsis ettikleri bir dolapta çıkışta alınmak üzere saklıyorsunuz. Yani terasa elinizde sadece bir adet dolap anahtarı ile çıkabiliyorsunuz. Orada bir kaç fotoğrafçı herkesle tek tek ilgilenip fotoğraflarını çekiyor. Gittik mi gittik. Çıktık mı çıktık. Hatta fotoğraf için yerlere bile yattık. Ancak gelin görün ki tanesini 30 $'dan sattıkları için soycuncu olarak addedip fotoğraflarımızın hiçbirisini almadık. O nedenle orada malesef fotoğrafımız yok. Ama sizi Grand Canyon Skywalk'un sitesinden aldığım fotoğraflarla başbaşa bırakayım.




Dünyadaki o tarih itibariyle inşaa edilmiş tüm gökdelenlerden çok daha yüksek. Resimde en yüksek binalarla karşılaştırılmış. 


Fobim geçti mi bilmem ama ölmeden önce yapılacaklar listemden bir şeyin daha üzerini çizmenin mutluluğuyla otele döndüm. Darısı listedeki diğerlerinin başına...

2 yorum:

  1. kucukken bende yerdeki mazgallarin uzerine basamazdim iclerine dusecegim sanar korkardim :)
    simdilerde ise sadece aman basmayayim topugum kirilmasin duygusu ile basmiyorum :)))
    Grand Canyon super, bende o terasa gidip asagiya bakmak istiyorum, yapilacaklar listesine yazayim, belli mi olur bir gun giderim belki :D

    YanıtlaSil
  2. umarım gidersiniz. gerçekten imkan varsa görülmesi gereken yerlerden birisi. sizde gezmeyi büyük keyif olarak gördüğünüzden yeter ki isteyin, aklınıza koyun; o zaman elbet bir gün yaparsınız.

    YanıtlaSil